Dünya Haritacılık Tarihinde Türkler ve Eserleri



BEYRUNİ (BİRUNÎ)


Doğum tarihi: MS 4 Eylül 973, Harezm

Ölüm tarihi ve yeri: 13 Aralık 1048, Gazni, Afganistan




Türklerde coğrafya ile ilgili bilimsel çalışmaların başlangıcı büyük Türk bilgini Beyrunî ( Ebu Reyhan el Birunî olarak da tanınır.)' ye kadar uzanmaktadır.Yetiştiği dönemde, İslam ve batı dünyasında Beyrunî düzeyine erişebilen bir bilim adamına rastlanılmamaktadır. XI. Yüzyılı, bilim tarihçileri Beyrunî Çağı olarak da adlandırmışlardır. 

Ortaçağ bilginlerinin ortak yanları, birçok bilim dalında çalışma yapmalarıdır. Beyrunî'de de bu özellik kendini açıkça gösterir. 148 eser verdiği bilinen Beyrunî, başta matematik, astronomi ve coğrafya olmak üzere fizik, tıp, eczacılık, doğabilim, jeoloji, sosyoloji, felsefe, tarih, dinler tarihi ve dilbilim dallarında 110 kitap yazmıştır. Bunlardan ancak 32 si günümüze kadar ulaşmıştır.








İBRAHİM MÜRSEL (TABİB İBRAHİM EL-MÛRSİ)




Aslen Trablusgarp'lı bir Türk denizcisi olup, hayatı hakkında fazla bir bilgi bulunmamaktadır. 1456 yılında çizdiği Akdeniz haritası ve 1460’da yaptığı Güney Avrupa Haritası ile Türk Haritacılık tarihinde önemli bir yere sahiptir. 1567’de yapılan Ali Macar Reis Atlası’na kaynak olan haritalar arasında; hem tarih hem de nitelik bakımından baş yapıt olan Güney Avrupa Haritası, Akdeniz, Ege ve Karadeniz’i mükemmel bir doğrulukta göstermektedir. Bu Harita sadece Osmanlı Haritacılığının değil, Venedik Haritacılığının da ana kaynaklarından biri olup, İstanbul Deniz Müzesi'nde sergilenmektedir.

Güney Avrupa Haritası









SEYDİ ALİ REİS




XVI. Yüzyılda coğrafya alanında eserler vermiş Osmanlı denizcilerinden biri de Seydi Ali Reis’tir. Kanuni ile Rodos’un fethinde bulunmuş, Barbaros Hayreddin Paşa’nın yanında yelken açıp Preveze Deniz Savaşı’nda Osmanlı Donanması’nın sol kolunda yer almıştır. Daha sonra Sinan Paşa ile seferlere çıkmış ve filo komutanlığı yapmıştır. 










ALİ MACAR REİS ve ATLASI



Ali Macar, Akdeniz'i kasıp kavuran, Osmanlı korsan reislerinden biridir. Savaşçılıklarının yanı sıra deniz bilimlerinde de üstün bilgilere sahiptirler. Osmanlı denizciliği ve kartoğrafyasının öncüsü olmuşlardır. Kanuni'nin ölümü (1566) üzerine tahta çıkan II. Selim'in, Kıbrıs'ı fethe hazırlandığı sırada gönüllü levent reislerini donanmada görev almaya çağırdığı bilinmektedir. Ali Macar bu çağrıya uymuş ve adet olduğu üzere haritalarını saraya sunmuştur.

1567'de yapılan Ali Macar Reis Atlası'na kaynak olacak birçok harita, İstanbul'daki müzelerde yer alır. Bu portolonlardan ikisi, hem tarih hem de nitelik bakımından çok önemlidir. Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi’ndeki, Tunuslu İbrahim Kâtibî'nin 1413 yılında yaptığı Akdeniz portolonu ile Deniz Müzesinde bulunan İbrahim Mürsel'in 1460'da yaptığı portolon, Akdeniz, Ege ve Karadeniz'i mükemmel bir doğrulukta göstermektedir. Bu haritalar sadece Osmanlı haritacılığının değil, Venedik haritacılığının da ana kaynaklarından biridir. 

Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi Hazine Kitaplığı’nda bulunan Ali Macar Reis Atlası, yedi haritadan oluşur. 18 sayfadan oluşan atlasta, haritalar yedi çift sayfa üzerinde 31x43 santimlik alanı kaplar. Deri parşömen üzerine çizilmiştir. Atlasta yer alan ilk altı harita, XVI. Yüzyıl Osmanlı deniz haritalarının tipik örneğidir. Sonuncusu bir Dünya haritasıdır. Atlasta bulunan ilk altı harita, portolonların tipik özelliklerini taşır ve tamamında on yedi adet rüzgar gülü bulunur. Dünya haritası ve ikinci Ege Haritası dışında, önemli kentler ve kaleler, renkli basit minyatürlerle gösterilmiştir. Kentlerin adları siyahla yazılmış ve böylece portolonlarda önemli limanların kırmızı ile yazılması kuralının dışına çıkılmıştır. Haritaların tamamı kuzeye yönlendirilmiş ve siyasi sınırlarla ilgili hiç bir bilgi verilmemiştir.










MENEMENLİ MEHMED REİS HARİTASI


Osmanlı deniz haritacılığının 16. Yüzyıl sonuna tarihlenen bu eşsiz örneği, İtalya’nın Venedik kentinde, Correr Müzesi’nde bulunmaktadır. 1590 yılında Menemenli Mehmed Reis tarafından yapılan bu deniz haritasında; Batı Anadolu kıyıları, Ege Denizi, Yunan Yarımadası yer alır. Türk haritacılık geleneğinin tipik ürünlerinden olan Menemenli portolonunun en büyük özelliği, elimizde bulunan diğer harita ve atlaslar gibi Osmanlı Sarayı’na ya da makam sahibi kişilere sunulmadan günümüze ulaşmış tek örnek olmasıdır. 


Harita, 81x56 cm. boyutlarında, 1:1.200.000 ölçeğinde olup, üzerinde yapımcısının kimliği ve yapım tarihi açıkça yazılıdır. Harita üzerinde yer alan Osmanlıca yazılar, denizcilerimizin terminolojisine tamamen uygundur. Menemenli’nin haritası, Ali Macar Reis Atlası’nın altıncı haritasına çok benzemekte, ancak dikkatle incelendiğinde çizimlerin modern haritalara daha yakın olduğu görülmektedir.



KÂTİP ÇELEBİ

Doğumu:  Şubat 1609 İstanbul
         Ölümü: 6 Ekim 1657 İstanbul         


Ünlü Türk bilginlerinden olup 1591 yılında İstanbul'da doğmuştur. Fıkıh, Hadis, Tefsir ve Mantık gibi bilimlerin yanında, matematik, astronomi ve özellikle coğrafya öğrenmiştir. Arapça ve Farsça'yı çok iyi bilen ve tarih, coğrafya, bibliyografya ve toplum bilimi alanlarında 27 yapıtı bulunan Kâtip Çelebi, Girit Seferi sırasında (1645-1646) haritaların nasıl yapıldığını öğrenmiştir. 

"Cihannüma" (Dünyayı gösteren) adıyla yazdığı eser, doğu görüşten batı görüşe geçişte bir dönüm noktasıdır. Beş Haritalı, 75 sayfa olan ve 1648'de yazılmaya başlanan bu kitapta dünyanın yuvarlaklığı üzerine kanıtlar verdikten sonra, Japonya'dan Erzurum ve Irak'a kadar ülkelerin coğrafyasını, kısa tarihini, bitki ve hayvanlar alemini anlatmaktadır. Bu kitap, İbrahim Müteferrika tarafından matbaanın İstanbul'da kurulmasından hemen sonra 1752'de basılmış ve çeşitli dillere çevrilmiştir. İstanbul'da ilk defa pusula sapmasını belirlemiştir. 

Kâtip Çelebi’nin Cihannüma adlı eserinden alınan ve İbrahim Müteferrika tarafından 1728'de basılan Hint Okyanusu ve Çin Denizi haritası












Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

TOPLUMA HİZMET UYGULAMALARI & TEMA (Amacımız)